Güneşsiz Bronzlaşma

Güneşte ve güneşsiz bornzlaşmanın cilt sağlığınıza etkileri..
 

Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Ayşe Ferzan Aytuğ, doğrudan güneş ışınlarının ve güneşsiz bronzlaşmanın cilt sağlığına etkileri hakkında bilgi verdi.

Güneş ışınlarının özelliklerinden söz eder misiniz? Ultraviyole A ve B’nin cildimiz üzerinde ne gibi zararlı etkileri oluyor?

Güneş mitolojide bir zamanların en büyük tanrısal gücü sayılır, varlığı sağlığın göstergesiymiş gibi inanılırdı. Ta ki UV ışıklarının zararları anlaşılana kadar. Yeryüzüne ulaşabilen UVA (derinin derin katmanlarına ulaşır) ve UVB (yüzeysel deri katmanlarını etkiler) ışıkları deri hücrelerinde çeşitli değişimlere sebep olmaktadırlar. Bunun sonucunda ani güneş yanıkları, kaşıntılı döküntüler, foto-yaşlanma (lekelenme, kırışıklık, kabalaşma, damar çatlamaları vs.), iyi huylu kabartılar ve kötü huylu oluşumlar (deri kanseri: bazal hücreli karsinom, skuamoz hücreli karsinom ve melanom) gelişebilmektedir. UV ışıkları yaz aylarında, yüksek irtifada, ekvatora yakın ülkelerde, rüzgarlı havalarda daha zararlı ve yoğundur. UVA camdan geçebilmektedir. Ayrıca kum, su ve kar ışıkları yansıtır.

Hangi cilt tipinde olan kişiler daha fazla risk taşıyor? Türkiye'de de cilt kanserlerinin görülme sıklığı nedir?
Cilt kanserlerinin %90’ı güneş gören alanlarda gelişmektedir. Açık tenli (sarışın, kızıl saçlı, mavi gözlü), ailede cilt kanseri öyküsü olan, vücudunda 100’den fazla beni olan, ikinci derece güneş yanığı geçirmiş olan, işi sürekli güneş altında olan (örn. rençberlik), solaryum alışkanlığı olan vs. kişiler normal popülasyona göre yüksek oranda cilt kanseri riski altındadırlar. Türkiye’de tam bir istatistiki veri bulunmamaktadır. Ama her yıl yeni vakalar eklenmektedir. En sık görülen bazal hücreli kanserde ve ikinci sıklıkta olan skuamoz hücreli kanserde erken tanı ve tedaviyle %95 oranında tam iyileşme elde edilebilmektedir. Geç tanı alındığında üçüncü sıklıkta görülen melanom hayatı tehdit etmektedir.

Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için neler yapılmalıdır?
Yukarıda sayılan zararlı etkiler ve riskler göz önüne alınırsa, güneşten korunma bilinci bir davranış biçimi haline getirilmelidir. Gün içinde 10:00-16:00 saatleri arasında dışarı çıkmamak, gölge altında durmak, açık renkli ışığı yansıtan sıkı örülmüş pamuklu kıyafetler giymek, geniş kasket tarzı şapka ve geniş çerçeveli UV koruyuculu gözlük takmak ve güneşten koruyucu krem kullanmak gerekmektedir. Fiziksel ve kimyasal olmak üzere 2 çeşit güneşten koruyucu mevcuttur. İçerikleri hem UVA hem de UVB koruyucu maddelerden oluşmalıdır. Altı aylıktan itibaren çocuklarda, gebelerde, lohusalarda ve yaşlılarda, güneş hassasiyeti olanlarda, açık tenlilerde (sarışın, kızıl saçlı, mavi gözlü) fiziksel formülasyon, diğer kişilerde de kimyasal formülasyon tercih edilmelidir. Ten rengi ne olursa olsun herkes en az 30 koruma faktörü kullanmalıdır ve dışarı çıkmadan önce her zaman vücudun güneş görecek tüm bölgelerine sürmek, suya girdikçe, terledikçe 2 saatte bir tekrarlamak gerekmektedir.
Günümüzde solaryum ile bronzlaşma çılgınlığı yaşanmaktadır. Amerika’da öğrencilerde yapılan bir çalışmada, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi solaryum bağımlılığının varlığı saptanmış. Solaryum cihazlarıyla UVA ışığı cilde direkt penetre olmakta ve doğal güneş ışığıyla aynı zararlara sebep olmaktadır. Bu solaryum furyasının sonucu erken yaşta hayatı tehdit eden deri kanseri (Melanom) görülebilmektedir.


Sağlıklı bir bronzluk için ne önerirsiniz?
Güneşlenmek fizyolojik olarak mutluluk hormonu “serotonin” salgılatmaktadır. Güneşlenme veya solaryumla edinilen bronz görünüm de insanların vücut imajına yakıştırdıkları bir hoşluk olarak görülmektedir. Bronz deriyle her ne kadar güneşin zararlarına karşı bir kalkan edinmiş olsak da bronzlaşma güneşin derimize olan hasarıyla gerçekleşmektedir. Güneş bizi kronolojik yaşımızdan önce yaşlandırmakta; erken ve derin kırışıklıklar, çillenme, lekelenme, kılcal damar çatlamaları, kirli sarı soluk kaba bir görünüm oluşturmaktadır. Buna foto-yaşlanma diyoruz. Ayrıca güneşin yıllar içinde birikici etkisi ile ve geçirilmiş ikinci derece yanık hasarı sonrasında iyi huylu kabartılar ve deri kanseri oluşabilmektedir. Bu kanserlerden en çok korkulan ve kısa sürede hayatı tehdit edici riski olan tür ise Melanom’dur. Bu nedenle güneş ve solaryumdan ciddi bir şekilde kaçınmak, yılda bir kez mutlaka dermatolojik muayeneden geçmek ve güneş hakkında bilgilenmek gerekmektedir. Bronzlaşma güneşlenmeden de gerçekleşebilmektedir. Self-tanner denilen kimyasal madde (DHA) içerikli kremler 1 hafta içinde cilde bronz bir koyuluk kazandırmaktadır. Geçici olan bu bronzlaşma yöntemi oldukça güvenilirdir. Böylece UV hasarı olmaksızın bronzlaşmak mümkün olabilmektedir. Bronzluk elde edilmiş olsa da dışarı çıkmadan önce YİNE mutlaka güneşten koruyucu ürünler kullanılmalıdır.

Yeni çıkan kozmetiklerle kısa sürede cilt renginizin hoş bir şekilde değişmesi mümkün. Güneşsiz bronzlaşma konusunda bilgi verebilir misiniz? Bunları öneriyor musunuz, ne gibi faydalar sağlıyorlar?
Bronzlaşma güneşlenmeden de gerçekleşebilmektedir. Self-tanner denilen kimyasal madde (DHA, Eritruloz) içerikli kremler, 2 gün - 1 hafta içinde cilde bronz bir renk kazandırmaktadır. Geçici (3-10 gün) olan bu bronzlaşma yöntemi oldukça güvenilirdir. Böylece UV hasarı olmaksızın bronzlaşmak mümkün olabilmektedir. Bronzluk elde edilmiş olsa da dışarı çıkmadan önce yine mutlaka güneşten koruyucu ürünler kullanılmalıdır.

Bu tarz ürünler nasıl kullanılmalıdır?
Bir hafta içinde istenilen bronzluk elde edilene kadar düzenli olarak sürülmelidir. Bronzluk elde edilmiş olsa da bu renk ancak cildi sadece 4 faktörlüymüş gibi koruyabilmekte, bu da yetersiz kalmakta; bu nedenle de dışarı çıkmadan önce yine mutlaka güneşten koruyucu kullanılmalıdır.

Güneşsiz Bronzlaştırıcılar, nasıl etki ederler, cilt için zararlı mıdırlar?
1970 yılında Amerika Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen DHA maddesi oldukça güvenilir bir kimyasal bronzlaştırıcıdır. Bu madde derinin en üst katman hücrelerinin aminoasitleriyle tepkimeye girerek 2 gün içinde sarı-kahverengi polimerler oluşturmaktadır. Bu renk, UV ile derinin alt katmanlarındaki pigment olan “melanin” ile tepkimesi sonucu oluşan doğal bronzlaşmaya benzemektedir. Sonradan geliştirilen Eritruloz maddesinin DHA bileşimine eklenmesiyle daha yavaş (4-6gün) ama daha derin ve uzun kalıcılığı olan bir bronzlaşma elde edilmiştir. Bronzlaşırken deri, nem oranını bu eklenen madde sayesinde %30 oranında koruyabilmiştir. Bu maddeler oldukça güvenilirdir. Alerjik tepkime çok nadirdir.

Sağlıklı ve güzel bir cildin sırrı nedir, bunun için neler önerirsiniz?
Sağlıklı bir cilt için önce stresten uzak bir yaşam, doğal beslenmek ve düzenli spor yapmak gerekmektedir. Bol su tüketmek, fast food ve katkılı gıdalardan uzak durmak önemlidir. Cildin en büyük düşmanı olan güneşten ciddi anlamda kaçınmak, yukarıda sayılan şekilde korunmak cildi hem yaşlanmaktan, hem de cilt kanserinden önemli ölçüde korumaktadır. Cildi hasarlandıran bir diğer önemli faktör sigara ve alkol kullanımıdır. Kirli sarı görünüm, erken çizgiler damar çatlamaları ve kırmızılık gibi bulgulara yol açmaktadırlar. Cildimiz mevsimsel olarak etkilenmekte; güneş, rüzgar ve soğuk cildi korumaktadır. Ayrıca çevre kirliliğiyle ciltte oksijen geçirmeyen bir tabaka oluşmaktadır. Cildimizi düzenli olarak deri tipimize uygun bir temizleyiciyle günlük yıkamak ve ardından yine uygun bir nemlendirici uygulamak gerekmektedir.